10 Ekim 2016 Pazartesi

AYDER YAYLA FESTİFALI

                          AYDER YAYLA FESTİVALİ

  Gürcüstan dönüşü 13:00 gibi sarp sınır kapısından giriş yaptık.Hopaya gitmek için dolmuş yok.Kemalpaşa'ya dolmuş var oradan Hopa’dan  tekrar dolmuşa binmek gerekiyor.

 Biz taksi dolmuşla 15 tl ye Hopa’ya 20 dk vardık.Hopada güzel bir yemekten sonra Aydere gitmek için Pazara gidip oradan Ayder dolmuşuna bindik(10tl).Ardeşenden Aydere dolmuş yokmuş.
  Hopa’ya gelmeden öyle bir yağmur başladı ki 2 gün boyunca nerdeyse aralıksız yağdı.
Pazardan Aydere yarım saatte bir dolmuş kalkıyor 10 tl.Ort. 1 saat sürüyor.Yol yeşillikler içinde ve manzara muhteşem.Yol boyunca hışımla akan bir nehir var.Bolca Rafting yapılan yerler var.3-4 adet eski taş köprül var.18:00 gibi Aydere vardık.Ort. 20 kadar pansiyon ,5 kadarda otel var.
  Pansiyon fiyatları 2 kişi 60 tl.Biz yağmur yağdığı için yer arayamadan Köksal pansiyonda 70 tl ye kaldık ancak öyle soğuktu ki sabahı zor ettik.Kalorifer kışın çalışıyormuş.Ancak işletme sahipleri kendi katlarında gürül gürül soba yakıyordu.Sabah kendimizi dışarı zor attık.Hemen pansiyon aramaya başladık.
Üçhanlar pansiyonda Kuzune öyle bir yanıyorduki hemen kendimizi attık(60 tl.)Kemiklerimize kadar ısndıktan sonra kendimizi dışarı attık.Tabii yağmur devam ediyordu.Yemek için süper bir lokanta bulduk.Yöresel yemekler,ızgara,kahvaltı ve en önemlisi güler yüz ve muhabbet.Yukarı çıkarken sağda ismi BİZİM MUTFAK Mehmet bey ve annesi işletiyorlar yeni açmışlar ,bize evimizi aratmadılar.Çok leziz muhlama, ızgara ve köy kahvaltısıyla tıka basa 3 gün doyunduk.Fiyatlar çok uygun.
Sürekli yağmur yağdığı için yaylalara ve çok merak ettiğim Zilkaleye gidemedim Çamlıhemşinden 13 km imiş.Zilkaleye Çamlıhemşinden taksiler gidiyor ancak fiyatlar yüksek.
  7-8 Haziran Ayderin festivali imiş.Oraya gidince öğrendim.7 Haziran cumartesi hava açtı ve güzeldi.Horon vuranlar,uçurtma uçuranlar etraf cıvıl cıvıldı.Hele horon vuranların başınba 70’lik bir amca vardıki görülmeye değerdi.Onu seyretmek bir zevkti.8 Haziran Pazar ise 10 km yukardaki bir yaylada ise boğa güreşleri varmış ancak

biz cumartesi ayrıldık.Bizim mutfakta  son yemeklerimizi yedikten sonra 14:00 da Pazar dolmuşlarıyla pazara vardık.
Oradanda Rize dolmuşuna binerek (7 tl) 16.00 da Rizeye vardık.Rize küçük bir şehir 2 ana caddesi var.Ancak yediğim en lezzetli yemekler buradaydı.Bekiroğlu lokantası Löp löp‘çünün tavsiyesiyle gittiğim ve aklımın

orda kalacağı bir lokanta ve şehir olacak.Döner-fasulye ve sütlaç muhteşemdi fiyatlar(8-8-4 tl) Ancak o kadar çok çeşit varki neden böyle lokantalar Ankarada yok.Bu arada o kadar çok doyduk ki yanındaki Huzur lokantasına giremedik.Karnımız tok sırtımız pek biraz şehirde turladıktan sonra 12 saatlik yolculukla Ankara’ya vardık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder